İyi kötü 15 senedir, öyle ya da böyle karşı cins ile flört etmekteyim. Ancak mutlu sona bir türlü yaklaşamadım. Mutlu son nedir bilinmez. Onu ayrıca tartışırım. Ancak hayalimdeki ilişki bir türlü kısmet olmadı.
Türlü türlü manyak, türlü türlü psikolojisi bozuk adam çektim. Terapist miyim? Anne miyim? Kız arkadaş mıyım? Belli değil. İlk aşık olduğum adamdan, son aşık olduğum adama kadar, görüştüğüm bütün adamların psikolojisi bozuk. Hepsi kayıp adamlar yani. İntihar etmek isteyen mi dersin, “kafama sıkasım geliyor” mu dersin, “ailemle sorunlarım çok” diyen mi dersin. Neler neler.. Ha en güzelini unuttum; “Dedem Atatürk’e benziyor. Onu görünce moralim bozuldu. Bugün seninle görüşemeyeceğim.” Bu gerçek anlamda yaşandı. Ben yaşadım. Başkası yaşasa inanmam. Ama yaşandı ve bitti.
Bunun gibi bir çok komik anının altında aslında bir dram yatıyor. Çok küçük yaştan, nedenini bilmediğim bir nedenden, kendimi kurtarıcı olarak konumlandırmışım. Sevgi paylaşımını “kurtarmak” ile ilişkilendirmişim. Bu misyon, çok insan biriktirmemi sağladı. Ancak söz konusu erkekler olunca, yöntem başarısız. Terapist gibi olmaktan enerjim aşağı çekildi. Hem de ne aşağı..
Sürekli karşımdaki insanı mutlu etmeye çalışıyordum. Ona iyi gelmeye çalışıyordum. Ama ben? Bana kim iyi gelecek? Bana kim yardımcı olacak? Psikolojisi bozuk adamları çektiğimi fark ettiğimde önce şaşırdım. Mantık dışı bir şey çünkü. Sonra fark ettim, içimde henüz tamir etmediğim parçalar var. Yardıma muhtaç bir kız çocuğu var. Ve bu kız çocuğu kendi hikayesini kapatamadığı için başka hikayelere el uzatıyor.
Kendi hikayem ile yüzleştiğimde inanamadım. Ben kendimi hiç sevmiyormuşum. Kendimi sevmediğim içinde, kendi ile derdi olan adamları çekiyormuşum. Kendi problemlerimle yüzleşmiyormuşum. Bu yüzden de kendi problemleri ile yüzleşmekten korkan adamları çekiyormuşum.
Şok. Büyük şok.
Sonra ne oldu biliyor musunuz? Kendimi sevmeyi adım adım öğrendim. Artık bu adamlar ilgimi çekmiyor. Psikolojisini bahane eden adamlara “çöp adam” diyorum. İyileşmeyi red eden adama “güle güle”, bir sorunu olduğunu söyleyen adama da psikoloğum numarasını veriyorum.
Özetle; Yıllar sonra anladım, ben kimsem onu çektim. İyi olduğumda iyiyi, kötü olduğumda ise kötüyü eş bildim.