Merhabalar yine ben .. Daha öncede yazmıştım size. Ama kısaca anlatmıştım. Belki benim gibi okuduklarından etkilenen olur diye uzunca yazmak istedim. Hayatım hep birilerinin beni sevmesini istemekle geçmiş şimdi anlıyorum. Çocukluğumda gördüğüm aile içi şiddetleri hala unutmuyorum. Büyüdükçe buna engel olabilsemde aslında kendi hayatım için hep kötü adımlar atmama sebeb olmuş. 18 yaşında bir evlilik yapıp gördüğüm şiddetten dolayı yine şiddet dolu olan öz aileme geri döndüm.. Hemde toplumsal dul damgasıyla.. O kadar zorlu bir süreçti ki ben anlatamam. Duş almaktan korkuyordum. Çalışıyordum. Kazancımı aileme veriyordum. Ama duş almam bile onlar için bir acabaydı.. Abimin yaşattıklarını anlatmama gerek bile yok inanın destan olur yazmak istesem. Kısaca evin erkekleri otururken evin kadınları çalısıyordu ve üstüne üstlük eziyeti çeken yine bizdik. Sonra birini sevdim. O da beni sevdi..
İşin en üzücü tarafı bitmiş olmasına rağmen yaptıklarına rağmen ilk izlenimdeki ömrümü vereceğim o adamın o sevgisi hala özlüyor olmam.. Evlendik dünyalar güzeli bir kızımız oldu.. Aldatıldım. En korktuğum şeydi aldatılmak ve başıma gelmişti.. Ayrılmaya karar verdiğim zaman ikinci çocuğuma hamile olduğumu öğrendim. Kıyamadım. Devam eden evlilik çoktan temelden sarsılmıştı.. Oğlum olacaktı doğuma yakın hasta olduğunu öğrendim. Ve evladımı kucağıma almadan doğumdan kısa bir süre sonra kaybettim.. Aklımı kaçırdım sandığım anlarım oldu. Nefes alamadığım zamanlar. Toprağına sürdüğüm ellerimi yıkayamadım. Konuşamadım. Düşünemedim bile.. Ama küçük bir kızım vardı onun için güçlü olmak zorunda olduğumu 6 ay sonra fark ettim. Hayatımı kızıma bağladım kızım 6 yaşında. Oğlum yaşıyor olsaydı 4 yasında olacaktı. Şimdi arkama dönüp bakıyorum da… aman o onu demesin öyle düşünmesin kırılmasın derken ben toz olmuşum. Ben kendimi kaybetmişim. Kendim olamamaşım ki hiç bi zaman.
O yüzden kendi olmayan kendini bulamaz zaten. Şimdi zaaflarımı buldum.. Güçlü yönlerimi keşfettim. İçimden gelmiyor hala kendim için bişeyler yapmak. Ama bu hayat bana verilmiş tek kullanımlık bir hediyeyse ben neden başkalarına bölüştüyorum ki .. Yaşadığımız anda kaldığımız sürece mutlu değiliz. Hep o andayız. Bakan kör derler ya gözler ileriye baksada kalp geride olunca bir işe yaramıyor. Bardak doluyken koyduğumuz şeyi alır mı? Gönülde böyledir.. Olanları affedip özgürleştirmedikçe.. Yine ve yeniden aynı şeyleri yaşatanları çekeriz kendimize. Tüm yüklerimden arınıyorum. Kendim dahil herkesi affediyorum..