İlişkilerde Neler Oluyor? – Begüm Karataylıoğlu

Anasayfa » İlişkilerde Neler Oluyor? – Begüm Karataylıoğlu
İlişkilerde Neler Oluyor? – Begüm Karataylıoğlu

Kendimizi araştırırken özellikle 30’dan sonra bekar olanlarımız için önemli bir alan açılıyor; ilişkiler. Hem çevre baskısı hem hayatını birisi ile paylaşma isteği gün geçtikçe ağır basmaya başlıyor. Bu süreçte biraz meraklı olanlarımız neden – sonuç ilişkilerini araştırıyor. Çok meraklı olmayanlarımız ise “aman ne olursa olsun” psikolojisi içerisinde oldukları için konuyu çok fazla kafalarına takmıyorlar.

Zaten kafaya takmama sonucunda da konuyla ilgili bir problemleri olmuyor ki bu konuyu ilerleyen bölümlerde işleyeceğiz. Hayatımızda hangi alanlara, hangi düşüncelere yoğunluk verirsek aslında onu çoğalttığımız ile ilgili bölüme keyifle değinmek istediğim için ona apayrı bir bölüm ayırmak istiyorum. Ama konu ile alakalı değinecek olursam; “bekar kaldım” düşüncesini ne kadar çok çoğaltırsak “bekar”lığa o kadar odaklanırız ve bekar kalmamız pek de sürpriz bir gelişme olmaz.

Neyse efendim konumuza geri dönecek olursak ilişkilerin bazılarımız için neden bu kadar zor geliştiğine değinmek istiyorum. Bowlby adında bir kuramcımız bu konuya zamanında bolca zaman ayırmış ve bağlanma kuramını geliştirmiş. Zatın dediğine göre içerisinde yetiştiğimiz, gözlemlediğimiz ortam nasıl olursa ilerleyen hayatımızda da bu şekilde ilişkiler kurarız. Hem anne babamızın ilişkisini gözlemler, hem de onların bizimle olan ilişkilerinden “tanıdık hisler” oluştururuz ve bir ömür o hislerin peşinde koşarız. Örneğin ailesi tarafından terk edilmiş veya önemsenmemiş bir çocuğun yoğunlukla hissettiği his “istenmeme” olabilir.

Bu sebepten dolayı da ilerleyen hayatında partner seçimlerinde ya onu istemeyen ya da ya da aşağılayan kişilere çekilebilir. Çünkü onun alıştığı his “istenmeme” hissidir. Yoğun bir ilgi veya istenme ile karşılaştığında bu yabancı his ile ne yapacağını bilemez ve aslında hayalini kurduğu ilişkiden ışık hızında uzaklaşabilir. Aynı şekilde ailesi ile “sağlıklı” iletişim kurabilen bireyler ise aynı şekilde hayatlarının ilerleyen dönemlerinde de “sağlıklı” ilişkiler kurabilmektedir. Kuramayanlara da biz psikologlar yardımcı olmaya çalışıyoruz, yani iş o kadar da ümitsiz değil.