Herkesin içinde bir çocuk vardır. Kimisi bunu öldürür, kimisi yaşatır, kimisi de o yokmuş gibi davranır. Gelin sizlere içimdeki çocuğun hikayesini anlatayım. Ben küçüklüğümden beri çocukluğumu yaşayamadım. Kader fırsat vermedi bana. Her zaman her şeyi idare etmem gerekti bu hayatta.
Ailemi ayakta tutan benim gücümdü. Onlar ben iyi oldukça iyilerdi. Kendi hayatım için bir seçim şansım yoktu. Hiçbir zaman hiç birşeyim kolay olmadı. Her zaman savaşmak zorunda kaldım. Savaştıkça da hep bi yara aldım. Ama yinede ayakta kalmaya devam ettim. Taa ki hayatıma bir adam girene kadar.
Sevmek ile sevilmek nedir bu adam sayesinde öğrendim. Doya doya hemde. İçimdeki korkak ve ürkmüş çocuğun elinden tutup yem yeşil bahçesi olan bir evin salıncağında salladı adeta. Bir elinde pembe pamuk şeker diğer elinde ise mutluluk vardı içimdeki çocuğun. Kumdan kaleler yaptı onunla. Bir çocuğun mutlu olabileceği ne varsa her şeyi yaşattı.Tarif edemeyeceğim bir duyguydu.H ani anlatılmaz yaşanır derler ya işte öyleydi.
Keşke mutlu peri masallarındaki gibi bi son olsun isterdim sizlere anlatmak..Şimdi ne o çocuk kaldı içimde ne de beni mutluluğa inandıran o adam. Güzel zamanlar kuş gibi uçup gidermiş derlerdi de inanmazdım.Geriye sadece bir ben bir de içimdeki çocuk mezarı.. İçinizdeki çocuk sadece size ait olsun onu koruyun..