Yazıp yazmamak konusunda çok düşündüm aslında ama baktım ki başkasının hikayesini okudukta kendimi buluyorum. Çoğumuz aynı hatalara düşmüşüz ya da çoğumuz aynı doğruları yapmışız.Ne kadar etkilidir başkasına ne kadar bir nebze olsun ışık tutar bilmem ama yakın zamanda yaşadığım bu farkındalığı en kısa ve öz haliyle anlatmaya çalıştım. Sayfanız çok güzel umarım daha çok kişiye ulaşır yazılarınız.
Benim hikayem aşık olduğum adamın beni aldatmasıyla başladı. Bu denli bir yaranın sonunda “demek ki önemli olan sevmek değil karşımdaki beni sevsin yeter artık” demeye başladım ve hayatımı beni sevdiğini söyleyen birine adadım.
Aşık olduğumu sanıyordum çünkü benim için önemli olan sevilmekti sevildiğimi sanıp kendimi aşıkmışım gibi kandırdım sanırım. Yıllarca bu hikayeye inandırdım kendimi giyme dendi giymedim yeme içme konuşma dendi bana ne deniyorsa yaptım çünkü seviliyordum.Sevilme uğruna arkadaşlarımı ailemi kaybetmeye başlamıştım artık.Bu süreç senelerce devam etti hatta üzerine aklınıza gelebilecek tüm şiddetler de eklenmeye başlamıştı.Zaten böyle bit ilişki başlı başına bir şiddetti.
Bir gün bir baktım ki bu sevilme uğruna ben bile kalmamışım.Kendimde benliğimin kalmadığını farkettiğim an kendim için bu yalana son vermeye karar verdim öyle de yaptım.Çevremi tekrar kazanmaya çalıştım elimden geldiğince,bu ilişkiyi yaşarken isteyip yapamadığım ne varsa yaptım aynaya baktığımda artık kendimi görüyordum ve kendimle ilk defa gurur duydum.
Ben ne kadar kendimi seversem o kadar mutlu oldum başkasının sevgisine değil de en çok kendi sevgime ihtiyacım varmış çok geç farkettim. Hepimiz yapabiliriz. Biz kimsenin sevgi kölesi değiliz,tek ihtiyacımız kendimizi sevmek ve kendimize sımsıkı sarılmak. Başkasında aradığım bu sevgiyi kendimde daha çok buldum ya işte o an dünyanın en çok sevilen insanı oldum.