Ben düşüncelerimden oluşmuyorum… – Mimoza Cendey

Anasayfa » Projects » Ben düşüncelerimden oluşmuyorum… – Mimoza Cendey
Ben düşüncelerimden oluşmuyorum… – Mimoza Cendey

Merhaba. Ben Mimoza. Size kendi kişisel gelişim hikayemi anlatmak istiyorum. Sürekli kendimi geliştirmek için yazılar okuyordum. Başka başka podcastlar dinliyordum. Kitaplar karıştırıyor, “Kendimin en iyi halini” yaratmak için uğraşıp duruyordum. Sonra bir bakıyorum… a aaa, yine kendimi sürekli başkaları ile kıyaslıyorum.”

Özellikle sabahları ilk iş telefona bakarken çok başıma gelen bir andı bu. Linkedin’e bakıp “Bak bu da Microsoft’ta işe girmiş, vay be!”, İnstagram’a bakıp “Ya buna da hayat güzel, sürekli tatilde!”, Youtube’a bakıp “Müthiş vloglar çekiyor ya, ben neden böyle video editleyemiyorum ki?” gibi sonu gelmeyen düşüncelere dalıp gidiyordum… ve günaydın! Böyle başlayan bir gün, ne kadar güzel olabilirdi ki?

Artık bunun önüne geçmek için, düşünce biçimimi değiştirmeye çalışıyorum.

Birincisi, kalkar kalkmaz telefona bakmıyorum. Başkalarının hayatının gelişmeleriyle güne başlamaktansa, kendi hayatımı geliştirerek güne başlamayı tercih ediyorum. Zihnen uyanmadan, o ekrana bakmıyorum. O gün hareket edesim mi var, kalkınca spor, yoga yapıyorum. Hareket edesim yok mu, o gün içerisinde yapmam gereken işlere odaklanıyor, yazıyor, çiziyor, kahvemi içip kahvaltı ediyorum. Kendi hedeflerime odaklanarak güne başlamak, günümün daha verimli geçmesini sağlıyor.

İkincisi, başkalarıyla kendimi karşılaştırmaktansa, onlar neleri iyi yapmış, ne gibi yollardan geçerek neler öğrenmiş, bunun farkındalığını yaşamaya çalışıyorum. Kendi hedeflerim üzerinden, “Ben bu hedefim için şu an nasıl küçük bir adım atabilirim?” diye düşünüyorum. Hatta bazen bana yardımcı olabileceğini düşündüğüm kişilerden açıkça yardım istiyorum.

Üçüncü önemli farkındalığım ise, düşüncelerim ile benliğimin iki ayrı şey olduğunu farkettiğim zaman oldu. Ben düşüncelerimden oluşmuyorum. Düşüncelerim ve benliğim iki ayrı şey. Düşüncelerimin, beynimin geçmişte yaşadıklarını baz alarak uyarladığı, büyük ihtimalle yersiz kaygılar içeren, gelip geçici “cümleler” olduğunu ve aslında bu cümlelerin benim kim olduğumla alakasız olduğunu farketmeye çalışıyorum. Tıpkı arkada duyduğum araba sesleri, çalışan çamaşır makinasının sesi, esen rüzgar gibi, onların da sürekli kafamda dolanıp durduğu ama aslında kendimle hiç alakası olmayan şeyler olduğunu anladım. Bu nedenle de üstlerinde durmadan, gelip gitmelerine izin veriyorum. Asıl ben olanın, bu düşüncelerle neler yapacağına karar veren, farkında bilincim olduğunu hatırlatıyorum kendime.

Sosyal medya bizim için iyi bir hizmetçi ama kötü bir efendi. Onu kullanış şeklimize dikkat etmeli, kötü karşılaştırmalara varacak kadar zamanımızı almasına izin vermeden, kendi yararımıza kullanmaya özen göstermeliyiz. İnstagram’dan o kadar güzel, bana o kadar farklı bakış açıları katan insanlara (özellikle kadınlarla!) tanıştım ki, iyi ki diyorum, iyi ki bu platformdayım. Hiç fikrim olmayan konularda yeni bilgiler öğreniyor, bakmadığım pencerelerden bakıyor, hiç yoksa ilham alıyorum bu kadınlar sayesinde. Bu nedenle de olabildiğince onları desteklemeye, bana iyi gelen kişileri, takipçilerimle de paylaşmaya çalışıyorum. Bu bence bütün kadınların yapması gereken bir şey, sonuçta biz birbirimize güçlendirdikçe güçlüyüz, paylaştıkça güzeliz!Beni instagramdan takip etmek isterseniz; @mimozaeverywhere. Sevgiyle kalın