Nedir bu motivasyon ?

Motivasyon kelimesinin kökeni fransızcadan  gelir ve  güdüleme, harekete geçiren şey demektir. Günümüzde en çok aradığımız şey  ise tam olarak da budur. Bizi bir şeyin harekete geçirmesini bekleriz, ama bu birşeyin ne olduğunun bile farkına varmadan, bunun bile ne olacağı olasılıklarını hiç düşünmeden bekleriz.

Sadece bekleriz, o sihirli değnek bize hiç değmez, o ilham perisi asla gelmez... Neden mi, çünkü sen o değneğin ne sihirini hissedebilirsin üzerinde, ne de  o perinin ilhamını farkedebilirsin.  O sihir de ilham da kendi içinde ve öyle çok öyle  bol ki, ama sen farkedemiyorsun, bilmiyorsun ki zaten nasıl farkedeceksin. Asıl içteki motivasyonun kaynağına odaklanacaksın. Senin gerçek motivasyon kaynağın dışta değil, içte.

Hep bahanelerle olurmu o gelince, bu gelince, şu bitince, şunu yapınca, onu bulunca  ve bu  -incelerin, -ıncaların sonu bitmez bir de hayatımızdaki keşkelerin sonu bitmez..Peki nasıl  tanışacağız,  nasıl çıkartacağız  o senin içindeki o kuytu köşelerde  saklanan seni harekete geçiren şeyi.

Önce şu sorular, nasıl  bir şeye karşı motive oluyoruz ? Bir derbi maçını izlemeye veya  bir filmi görmeye gitmeye öncesindeki  heyecan sizi motive ediyor o maçı izlemenize yada o filmi beklemenize, o konsere günler öncesinden bilet alıp günlerce beklemenize bu sebep oluyor.Heyecanın yanında da elbetteki merak duygusu ağır basıyor.

Bir söz işittiğinizde mi , bir övgü aldığınız da mı motive oluyorsunuz,  ya da bir şey gördüğünüzde, birşeye dokunduğunuzda, ya da onu kokladığınızda  , yada  bir gülümseme ile karşılaştığınızda ya da sizi üzen yıpratan  kötü bir söz duyduğunuzda mı ? Sahi siz ne ile motive oluyorsunuz,  Bir yudum kahve ile mi,  yoksa gözlerinizin önünde aniden beliriveren bir hayal ile mi?

Hepsi bir sebep olabilir, hatta bir kişinin travması bile motivasyonu olabilir.

Yaşam koçu Tony Robbins’in en büyük motivasyonu travması. Çocukluk yıllarında alkolik, ağrı kesici bağımlısı, dengesiz bir anne tarafından  boğazına sabun dökülen üniversiteye gitmemesi için tüm duygusal ve fiziksel baskıyı gören oğlu. Sonuca baktığınızda şimdiki kişi olmasının yegane yaratıcısı. Konuşmalarında ise annesini  o böyle olmasaydı ben böyle olmazdım diyerek harika anne olarak nitelendiriyor.

İşte içteki bu motivasyon kaynağını sorguladıkça, keşfettikçe ve asıl önemlisi deneyimledikçe anlıyoruz. Neden içteki , bizim özümüzdeki motivasyonu bulmalıyız diyoruz. Çünkü motivasyonun kaynağını eğer kendinizde keşfedemediğimizde şayet  izlediğiniz bir  film, işittiğiniz bir söz, bir övgü, bir acı yok Rocky videosu,  engelleri aşan, sınır tanımaz muhteşem bir kişinin başarı konuşması, bir şarkı, bir şiir veyahut aldığınız  sizi motive edecek bir eğitim, bir koçluk seansı ve sınırsız motivasyonunu artıracak kitaplar, hobiler vb. sınırsız kaynakları, siz ne kadar tüketsenizde kendinize adapte etmediğiniz, ona uyumlanmadığınız sürece sadece  boş bir zaman olarak, geçen tüm eski zamanlarınızın hanesine eklenir. Bir iki gün, bir hafta , belki bir ay sizi motive eder, harekete geçirir. Ya sonrası onları tüketmeyi bıraktığınız anda kendinizle başbaşasınız. Neyi bekleyeceksiniz yine o gelmeyecek ilhamı mı, yoksa size  değmecek o sihri mi.

İşte bunun için önemli olan  sürdürülebilir motivasyon kaynağı olan içinize dönmelisiniz, kendinizi sürekli beslemelisiniz. Motivasyona birgün değil her zaman ihtiyacımız bulunuyor. Çünkü insanoğlunun bitmek bilmeyen  heves ve istekleri, arzuları, yapmak istedikleri, hedefleri, uğraşları var. Nitekim bunlara kavuşmanın hızlı yegane yolu bizi harekete geçirecek itici kuvvetin doğması, ve o doğan kuvvetin bizdeki farkındalığının keşfi.

Bazen birçok karar alıyoruz hayatımızda bazen bir anda birden fazla karar kafamıza üşüşüyor, önceliklendiremiyoruz bile. Şunu da yapacağım, bunu da yapacağım derken  bu yapma listesi gittikçe uzuyor. Bir hedefin üzerinde  azıcık çalışmaya başlayıp hadi heyecanımızı da yanımıza alıp başladığımızda hele de bir tam da yolun başındayken bir başarısızlığa uğradığımızda  motivasyon bir cam parçası gibi kırılıyor ve parçalanıyor. Heyecan ve merak duygusu dibe çöküyor. İstek de kalmıyor heves de hevada. Tekrar gelmesi için ise zaman ve yeniden toparlanmak gerekiyor. Ama sizdeki sizi o harekete geçiren kaynağı bulduğunuzda birkaç gün sonra heyecanınızda, isteklerinize de alıp yanınıza amacınız için yeniden kolayca yola çıkabiliyorsunuz. Bu kaynağı sadece sen bulabilirsin, hepimizi harekete  geçiren şeyler deryası, dünyası bambaşka.

Ruhun çalışmak için motivasyona ihtiyacı var.

Hadi durma o motivasyonu yakala....